Maraz

    


    Yüreğim, içimde kurulu olan devletle oyun oynuyor ve bu hiç eğlenceli bir oyun değil. Bana bir irade verildi ve ben bu irademi çok sevgili kalbimin eline kaptırdım. Sorun şu ki o daha bir çocuk. Sürekli heveslerinin, arzularının peşinden koşan zavallı ve mızıkçı bir çocuk. Ah be yüreğim! Ne istersin sen benden? Seni dinlemek isterim, kulaklarımı tıkarsın. Seninle konuşmak isterim, beni susturursun. Seni görmek isterim gözlerimi bağlarsın... Ne oluyor yüreğim sana!? Ne oluyor? Bu sır gibi sakladığın nedir benden? Beni kendi kalbine yabancı bir miskin mi kılmak istersin? Tek istediğim şey seni iyileştirmek. Ama sen evine gelmiş doktoru,  celladını kovar gibi kovuyorsun. Ben sana elimde panzehir getiririm, sen yüzüme kapıyı çarparsın elimde zehir taşırmışım gibi. Biliyor musun senin sorunun ne? Sen iyileşmek istemiyorsun. Sen yaşamak, dirilmek istemiyorsun. Sen hastalığının müptelasısın! Keşke o mecnunu olduğun illetin seni neye çevirdiğini görseydin. Keşke aynaya bakacak kadar cesur olsan da benim gördüğüm o iğrenç, korkunç, hastalıklı ve zavallı canavarı sende görsen. Belki o gün beni kabul edecektin. Yüzüme kapıları kapatmazdın belki. Beni itmezdin, kovmazdın, yapmazdın bunu bana. Oysa benim buradan gitmeye hiç niyetim yok. Sen iyileşene değin ben burada kalacağım. Onun için bana geri ver irademi. Onun için sevgili sînem, bana ait olanı bana geri vereceksin. Bana beni geri ver. Ver ki ikimiz de bu canavardan kurtulalım, iyileşelim. Çünkü benden aldığın şey beni mahvediyor kalbim. Çünkü benden aldığın şeyi nefsimle yönetiyorsunuz ve otoriteniz hiç iç açıcı olmayan şeyler ortaya çıkartıyor. Çok zalimce yönetiyorsunuz içimdeki devleti. Acıyor, kanıyor içim anlıyor musun? Bir canavarla beraber yönetemezsin bir devleti. İçimdeki sağlam surları yıkıyor, darma duman ediyorsun. Sonunda kendi içine saklandığın surları da yıkayacaksın, farkında değilsin. Ve ben sevgili gönlüm, ben hep burada olacağım. Sen benim gördüğüm canavarı görene değin, sen yıktığın devlette acı acı inleyen sadâları duyana değin, sen halini itiraf edene değin ben burada olacağım. Seninle savaşacağım. Ve ey bîçare hasta! Bil! Bil ki ben bıkmadan, yılmadan ,usanmadan okuyacağım. Okuyacağım, seni okuyacağım. Çünkü âlimler, alâmetler, deliller, delâletler, izler ve ipler senin hasta olduğunu haykırıyorken ben seni böyle bir başına hastalığınla ölüme terk edecek kadar zalim olamam. Okuyacağım ve devanı bulacağım. Umuyorum, umuyorum...

Zeynep Barut 

Yorumlar